Rehberlik Servisi

Rehberlik Servisi

11.12.2012 1778

ERGENLİK DÖNEMİ

BEBEKLİK DÖNEMİ (0 – 12 AY)  ÇOCUKLUK DÖNEMİ (1 – 6 YAŞ)

OKUL ÇAĞI DÖNEMİ ( 6 – 11 YAŞ)  ERGENLİK DÖNEMİ (12 – 20 YAŞ)

YETİŞKİNLİK DÖNEMİ (22 – 65 YAŞ)  YAŞLILIK DÖNEMİ ( 65 YAŞ VE SONRASI)

ERGENLİK DÖNEMİ

Çocuklukla erişkinlik arasında geçen dönemdir. Çocukluktan çıkıp, yetişkinliğe adım atmak için gerekli bilgi, beceri ve tutumların kazanıldığı bir geçiş dönemidir. Ergenlik dönemi 11 - 12 yaşlarında başlayıp 20'li yılların başlangıcına kadar süren, hızlı bedensel, ruhsal, sosyal değişiklikleri içeren dönemin genel adıdır. Erken ergenlik:10-13 yaş, Orta ergenlik: 14-18 yaş,  İleri ergenlik: 19-22 yaş

ERGENLİKTE CİNSİYET FAKTÖRÜ, FİZİKSEL VE HORMONAL DEĞİŞİM

Kızlar erkeklere oranla 1-2 yıl önce ergenliğe girer ve 1-2 yıl önce tamamlar. Cinsiyet özelliklerinin belirginleşmesi çocuğun kendi cinsiyetini ve cinsiyet rollerini kazanmasına yardımcı olur. Ergenlik döneminin belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterir. Cinsiyet gelişimi sırasında, hormonal seviyelerin değişmesi bedende cinsiyet ile ilgili değişiklerin olmasında rol oynar. Kızlarda boy uzaması, vücut yapısının değişmesi, cinsiyet özelliklerinin belirmesi,, ilk adet yaşantısı (10-16 yaş arası görülür) Ergenliğin fizyolojik değişimler kızlarda ilk adet görme ile başlar. Yumurta hücresi yumurtalıkta olgunlaşmaya başlar, Yumurtalıkta olgunlaşan yumurta hücresi tüpe geçer ve rahime doğru ilerler. Rahime geldiğinde eğer döllenme olmamışsa 14 gün sonra kanla beraber dışarı akıtılır. Bu olaya "adet görme" denir. Bazı kızlar, adet kanamaları sırasında rahatsızlık duyarlar. Buna, "kramp-adet sancısı" denir. En yaygın olan şekli, karnın alt kısmındaki kramplardır. Ağrı bazen sürekli bir sancı bazen de bir ağırlık duygusu şeklinde olabilir. Böyle durumlarda egzersiz, ılık duş, ayaklara sıcak su torbası, normal gündelik etkinliklere devam ve mecbur kalınmadıkça ilaca başvurulmamalıdır.

Ergenlik ve gençlik döneminde vücuttaki değişimler, ter ve yağ bezlerinin artan salgıları nedeniyle yeni temizlik davranışları edinmemizi gerektirir. Bu kokuların vücuttan uzaklaştırılması için sık yıkanmak gerekir. Ergenlik döneminde koltukaltı ile kasıklarda ve vücudun diğer yerlerinde, ter bezleri çocukluk döneminden daha fazla çalışır. Sık terleme sonucu ortaya çıkan kirliliği önlemek için vücut temizliğine dikkat etmek en az haftada iki kere banyo yapmak gerekmektedir.

Ergenliğin başlamasıyla deride yağ salgısı artar saçlarda da yağlanma ve kepeklenme görülür. En uygun saç yıkama sıklığı haftada 2 – 3 kezdir. Kasık ve koltuk altı bölgesi temizliği ergenlikle birlikte hormonların etkisiyle koltukaltı ve kasık bölgesinde tüylenme başlar, tüyler bu bölgedeki ter ve yağ bezlerinin üreme organlarının salgıladığı kokuların çevreye yayılmasına, temizlenmediğinde de enfeksiyona neden olabilir.  Bu nedenle uzadıklarında uygun yöntemler kullanılarak giderilmeli.

 

BÜYÜME HIZI

Büyüme tüm bedende değişik hızda gerçekleşir. Önce ayaklar ve eller büyür..Yüzde önce çene ve burun büyür. Kalçalar omuzlardan önce büyür. Ergen dağınık ve savruk olur, sık sık bir şeyler devirip kırar, sakardırlar. Oburlaşıp, durmadan bir şeyler atıştırırlar. Doğru beslenme ergenlerin sağlıklı büyümesi için oldukça önemlidir. Özellikle süt, yoğurt ve peynir gibi kalsiyum açısından zengin yiyecekler alınmalın ve bu dönemde fazla enerji harcandığından açlık dürtüleri hissedilebileceğinden bunu bastırmak için abur cubur yemekten uzak durulmalı.

DUYGULAR

Duyguları hızlı iniş çıkış gösterir, çabuk sevinir çabuk üzülür, çabuk sinirlenir olur olmaz şeyleri sorun yapar. Durduk yere ağlamalar ya da ani gülmeler ergenlerin duyguları uç noktalarda yaşadığının göstergesidir. Ergenliğin başlarındaki büyümenin hızlı oluşu, ergenin hem duygularında, hem de davranış ve tutumlarında belirgin farklılıklar sergilemesine neden olur. Yaşanılan sık duygular, aşık olma, mahcubiyet ve çekingenlik, aşırı hayal kurma, tedirgin ve huzursuz olma, yalnız kalma isteği, çalışmaya karşı isteksizlik, çabuk heyecanlanma. Öfke; ergenlik döneminde yaygın olarak hissedilen duygulardan bir tanesidir. Ergeni öfkelendiren durumlar şunlardır: alay edildiğinde, gülünç düşürüldüğünde, tenkit edildiğinde, azarlandığında, haksız yere cezalandırıldığında, insanlar ona hükmetmeye başladığında, işleri ters gittiğinde, özel eşyaları, kardeşleri ya da ana babası tarafından habersizce alındığında gençler öfkelenir. Korku; objelere duyulan korkular (yılan, köpek) Sosyal ilişkilerden duyulan korkular; kalabalıkta konuşmaktan çekinme. Endişe; daha ziyade hayali şeylerden oluşur ve geleceğe yönelik kaygılardır (ne olacağım?) Yeni sosyal çevrelere girme, iletişime girmede çekinme, daha fazla arkadaş edinme isteği, utangaçlık, çekingenlik ve kendine güvensizlik, kızlarda erkeklere oranla daha erken gelişim, karşı cinse ilgide artma, kendinde ve başkalarında fiziksel görünüme önem verme ergenlerdeki sosyal gelişimlerdir.

SİVİLCELER: ter ve yağ bezlerinin salgılarının artması ile sivilce oluşumu gözlenir.

DEPRESYON: aile içi sorunlar, olumsuz yaşam deneyimleri.

DENGESİZ BESLENME

AİLE VE ERGEN

Ebeveynler ve ergenler için engebeli, duygu, düşünce ve davranışlar açısından iniş-çıkışlı geçen bu dönemde sıkıntılar yaşanması normaldir. Bu durum ergenler için bir alarm niteliğinde olmamalıdır. Çocukluk döneminin anne-babaya kayıtsız bir bağlanma vardır. Çocuğun özdeşim kurduğu kişi anne-babadır. Ergenlik döneminde ise anne-babaya daha eleştirel bir bakış vardır. Anne-baba etkisiz, güçsüz ve yetersiz görülmeye başlanır. Bu doğrultuda aile ve ergen arasında çatışma ortaya çıkar, aile tarafından anlaşılmadığının düşünülmesi, baskı ve sınırlandırmaların fazla olması, kız-erkek arkadaşlığına hoş bakılmaması, güvensizlik ergen ve ebeveynler arasında çatışmalara yol açmaktadır.

Her anne baba ergeninin olumlu ve olumsuz özelliklerini, duygularını, düşüncelerini tanımak durumundadır. Ailede her ergen birbirinden farklı özelliklere sahiptir ve bu ergenlere aynı davranış örüntüsü içerisinde olmak zarar verir. Bu nedenle ergeni iyi tanımak ve ona uygun davranış örüntüleri geliştirmek gerekir.

Aileler, çocuğunun ergenlik dönemine girmeye başlamadan önce ergenlik dönemi ile ilgili bilgilendirme yapmalı. Ergenlik döneminde bedeninin koruması, değerli olduğu ve sınırları hakkında ergene bilgi verilmeli. Bazen ebeveynler ergenlerin tavırlarını dönem özelliklerine ait olarak değil de kendilerine kasıt olarak algılamamalıdırlar. Anne baba olmak çocukların sadece maddi ihtiyaçlarını değil, duygusal ihtiyaçlarını da karşılamayı gerektirir. Ergenden davranış beklerken boyundan, kilosundan değil; yaşı ve kapasitesinden beklemeliyiz. Cinsel konularda anne kız çocuğuna, baba erkek çocuğuna bilgilendirme yapmalıdır. Ebeveynler bazı konularda ergenle arkadaş gibi olabilirler; ancak ergen anne baba figürünü kesinlikle bilmeli ve hissetmelidir. Ergenler bazen odalarına girip yalnız kalma ihtiyacında olabilirler, ebeveyn olarak hemen odalarına girip ne yaptığını öğrenmeye çalışmak yerine beklemek ve uygun zamanda nedenini sormak gerekmektedir. Ergenin bu dönemde kiminle arkadaşlık yaptığı önemlidir ve ebeveyn olarak ergenin arkadaşları tanınmaya çalışılmalıdır. Ergen için fiziksel görüntü özgüvenin gelişimi açısından oldukça önemlidir, bu nedenle fiziksel görüntüsüne yönelik eleştiriler ya da alay etmeye yönelik davranışlar kişinin özgüvenini düşürücü davranışlardır.

ERGEN VE ÖĞRETMEN

Gençler için okul, hem öğrenim ve arkadaşlık yeri, hem de öğretmenlerle yeni ve değişik ilişkiler kurulan toplumsal bir ortamdır. Çocuğun ebeveyn dışında kendisine örnek olarak seçtiği en önemli insandır, öğretmen. Ergenin iletişime girme isteği fazladır, öğretmenlerce beğenilmek ve desteklenmek ister. Genç ve öğrenci arasındaki iletişim iyi olması gencin daha rahat yönlendirilmesini sağlar.